tag:blogger.com,1999:blog-33542255662075731202024-02-08T04:48:39.505-08:00Bergüzar Gökçe Korel Şehrazat Binbir GeceBergüzar Gökçe Korel Şehrazat Binbir Gece video resim fotoğraflarıPrison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.comBlogger35125tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-91017947814161676132009-06-09T10:51:00.001-07:002009-06-09T10:51:59.282-07:00Sedef Avci Vs Bergüzar KoreL<object width="425" height="344"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/ozcOW6jMGPM&color1=0xb1b1b1&color2=0xcfcfcf&hl=tr&feature=player_embedded&fs=1"></param><param name="allowFullScreen" value="true"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/ozcOW6jMGPM&color1=0xb1b1b1&color2=0xcfcfcf&hl=tr&feature=player_embedded&fs=1" type="application/x-shockwave-flash" allowfullscreen="true" width="425" height="344"></embed></object>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-69721235409621768162009-06-09T10:49:00.001-07:002009-06-09T10:50:19.885-07:00Geleceğimde Halit olacak<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/joy-dergi.gif"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 150px; height: 191px;" src="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/joy-dergi.gif" alt="" border="0" /></a><br />Güzel oyuncu Bergüzar Korel, Halit Ergenç’le yaşadığı aşkın eşsiz olduğunu söyledi ve ekledi: O benim en yakın dostum ve sırdaşım. Halit’in kız arkadaşı olduğum için çok mutluyum. <p>Geçmişe dair çok daha olgun… Belli ki yaşadıkları Bergüzar’a çok şey katmış. Artık pek çok şeyi umursamadığını anlatıyor. Hakkında üretilen dedikodulara, incitici yorumlara da aldırmıyor. Şu an Halit Ergenç ile yaşadığı büyük aşkın keyfini süren Korel, kendini şanslı hissediyor ve <span id="more-74"></span>böylesine bir aşk yaşattığı için Tanrı’ya şükrediyor. Güzel oyuncu özel hayatını, çalışmalarını vemuhtemel projelerini JOY Dergisi’ne anlattı.</p> <p><strong>-Sizi ilk kez ‘Kurtlar Vadisi Irak’ filmindeki ‘Leyla’ rolüyle tanıdık. Ondan önce nerelerdeydiniz?</strong></p> <p>Ondan önce okul vardı;Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü. Konservatuvardan sonra annemve babamla ‘Zeytin Dalı’ adlı dizide oynadım. Kurtlar Vadisi Irak’ benimiçin çok güzel bir deneyimdi.</p> <p><strong>-Çok olumlu eleştiriler almıştınız. Arapça’yı da harika konuşmuşsunuz. Nasıl hazırlandınız o role?</strong></p> <p>Ben orada Kürtçe de konuştum, Arapça da, Arap aksanıyla İngilizce de. Bir iPod’umvardı. Arapça ve Kürtçe sahnelerimi sürekli dinliyordum. Ezber oynadımyani. Herhalde Tanrı bir güç verdi bana.</p> <p><strong>-Şöhretiniz Bergüzar’ın önüne geçiyormu? Herkes sizi olmadığınız biri gibi tanıyor olabilir mi?</strong></p> <p>Evet. İnsanlar tanıdıkları zaman şaşırıyorlar. “Ayy sen çocukmuşsun” diyenler de var, antipati duyanlar da. Ama ben artık kimseye kendimi ifade etmek zorunda olmadığıma inanıyorum; çünkü bunun için yeteri kadar çabaladım. Benimiki ayrı hayatım yok, tek hayatım var.</p> <p><strong>-Yani kendinizi tanıtmaktanmı vazgeçtiniz, yoksa bunu başardınız mı?</strong></p> <p>Benim insani ilişkilerimde sonsuz çabam vardır. Eskiden çıkan her yazıda üzülür ve kendimi ifade etmeye çalışırdım. Artık bunu yapmıyorum. Ben bütün kötü sözlerin, kötü enerjilerin bir bataklık olduğunu düşünüyorum. Siz o bataklıkta aklanmaya çalıştıkça, çırpındıkça daha çok batıyorsunuz. Ben buyum, gerçek beni görmek isteyen görür, görmek istemeyen için artık çabalamam.</p> <p><strong>-Sizce dizilerde karaktermi daha çok öne çıkıyor, yoksa oyuncu mu?</strong></p> <p>Artık hepsi karışmaya başladı. Kızmamak gerekiyor. Dizilerle insanların evine giriyorsunuz. Beni Şehrazat zannediyorlar. Dolayısıyla ben bir yere gidip eğlendiğimzaman bu garip algılanıyor. Ben dans edersem, “Şehrazat’ın<br />dağıtan görüntüleri” diye haberler çıkıyor. Öyle haberler harmanlanıyor ki annemarayıp soruyor: “Kızımsen nerede dağıttın?” diye. Benimde duygularım, korkularımvar. Savunmasız kaldığımzamanlar var, bunları kimse düşünmedi, anlatabiliyor muyum? Biraz kızgınım ama nötr olmaya çalışıyorum.</p> <p><strong>-Halit Ergenç ile nerede tanıştınız? </strong></p> <p>Konservatuvardayken tanışmıştık. Beş sene önce, dersten çıktıktan sonra bir arkadaşla bir yere girip oturmuştuk. Dersin analizini yapıyorduk. Halit annemle aynı dizide oynamıştı, biliyordum onu, ama henüz tanışmamıştık. Bu yüzden “Merhaba” dememiştim. Biz konuşurken “Ben de üniversitedenim” dedi. Sonra okulda karşılaştık ve tanışmış olduk.</p> <p><strong>-Böyle durumlarda her iki taraf birbirini baştan iyi tanır, huyunu suyunu bilir. Sizde de durum böyle mi?</strong></p> <p>Benim hayattaki en yakın dostları mannem, ablam, Halit ve çocukluk arkadaşlarım. Her şeyimi Halit’le paylaşıyordum, çok ılımlı bir insandır. Çok anlatır ve sabırlıdır. En önemlisi çok iyi bir sırdaştır Halit. Peki sizce hayatında bir şeylerin ters gittiğini bilen, eksiklik hisseden iki dostun birbirini tamamlamasıyla ortaya çıkan bir aşk olabilirmi sizinkisi? Bunlar çok bıçak sırtı konular, yazıldığı gibi algılanamayabilir. Sadece şunu söyleyebilirim: Benim geçmişimde Halit vardı, geleceğimde de Halit olacak, başka da kimse olmayacak. Her zaman onunla arkadaş olmaktan, sırdaş olmaktan, şimdi onun kız arkadaşı olmaktan çok mutluyum. Bizimyaralarımız, sevinçlerimiz, mutluluklarımız vardı birbirimizden bağımsız. Bunları yaşarken birbirimizle dosttuk. İkimiz de biliyoruz neye nasıl tepki vereceğimizi, nasıl yaşadığımızı. Ben çok ağladımonun omzunda, ben onu çok dinledim ya da o beni çok dinledi.</p> <p><strong>-Aşık olunca nasıl hissedersiniz?</strong></p> <p>Şu an yaşadığım duygu benim bir uzvumgibi. Aşkın çok ötesinde bir şey. “Aşk olmazsa yaşayamam” diyenlerden değilim, ama yaşadığım benim için paha biçilmez. Her sabah evimin balkonuna çıktığım zaman (bunu gerçekten her sabah yapıyorum), onunla her şeyi görebildiğim, onunla nefes alabildiğimiçin Tanrı’ya şükrediyorum.</p>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-53421819966729434872009-06-09T10:48:00.000-07:002009-06-09T10:49:26.509-07:00Bergüzar Tiyatroya Dönüyor<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/tiyatro.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 130px; height: 210px;" src="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/tiyatro.jpg" alt="" border="0" /></a><br />“Binbir Gece” bittikten sonra tiyatro yapmayı düşündüğünü belirten Bergüzar Korel, “Bu benim hayalim, asıl mutlu olduğum alan tiyatro sahnesi” dedi. <p>Yeni bir oyunda, konservatuardan arkadaşı olan Sinan Tuzcu ile birlikte çalışacağını belirten Korel, “Şimdi beni oyunculuk konusunda beni tek heyecanlandıran, Sinan’ın projesi… Bu benim kararım. Artık hayatımı kendi istediğim gibi <span id="more-73"></span>yaşamayı düşünüyorum. Başkalarına malzeme olmayacağım” dedi</p>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-9804712142381109552009-06-09T10:47:00.001-07:002009-06-09T10:48:13.038-07:00İstanbul Film Festivali’nden Görkemli Açılış<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/sunucu.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 150px; height: 203px;" src="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/sunucu.jpg" alt="" border="0" /></a><br /><p>İstanbul Film Festivali’nin Açılış Töreni; <strong>Bergüzar Korel</strong> ve Cem Davran’ın sunuculuğunda Candan Erçetin, Şevval Sam ve Melike Demirağ’ın şarkılarıyla renklendi. Selim Atakan’ın piyanosu eşliğinde sahne alan Candan Erçetin “Une Belle Histoire” ve “İçin için yanıyor yanıyor bu gönlüm”, Şevval Sam “Singing in the Rain” ve “I could have danced all night” ve Melike Demirağ ise “Yar yar değil” ve “Rüzgârlı bir Akşamüstü” adlı şarkılarını seslendirdi.<span id="more-72"></span></p> <p>İKSV tarafından AKBANK sponsorluğunda gerçekleştirilen ve sinemaseverlerin bütün bir yıl heyecanla bekledikleri Uluslararası İstanbul Film Festivali, 3 Nisan Cuma akşamı Lütfi Kırdar Uluslararası Sergi ve Kongre Sarayı’nda, Türk sinemasının geçmişten günümüze tüm seçkin simalarının buluştuğu bir törenle açıldı.</p>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-55612370686435576242009-06-09T10:45:00.000-07:002009-06-09T10:46:23.739-07:00Ablası Yazdı Bergüzar Poz Verdi<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/kitap.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 170px; height: 201px;" src="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/kitap.jpg" alt="" border="0" /></a>İkinci kitabı ‘Sessiz Çığlık’ı yayımlayan Zeynep Korel Busbee, kitabının kapağına kardeşi Bergüzar Korel’in bir fotoğrafını koydu. <p>Kitabının çok sevileceğine inanan Zeynep Korel Busbee, kendini hâlâ yazar olarak görmüyor ve “Çok okumam, yaşamam, sevinmem, üzülmem ve dizlerimi daha çok yaralamam lazım” diyor<span id="more-70"></span></p> <p>Tanju Korel-Hülya Darcan çiftinin büyük kızı Zeynep Korel Busbee’nin, 2005 yılında vefat eden babası Tanju Korel’e adadığı kitabının ardından ikinci kitabı ‘Sessiz Çığlık’ da, raflardaki yerini aldı. Ünlü oyuncu Bergüzar Korel’in ablasına destek olmak amacıyla kapak fotoğrafı çektirdiği kitap, bir aşk hikayesini anlatıyor.</p> <p>İlk kitabınız ‘Babamla Son 84 Gün’den sonraki ikinci kitabınız piyasada. Son kitabınızın içeriğinden bahseder misiniz?</p> <p>Bu bir aşk romanı. Ama çok alışılagelmiş bir aşk romanı diyemem. Aşk konusunda kimimiz şanslıyızdır. Aşık olur, sever, seviliriz ve mutlu sona gideriz. Ama bazılarımız çeşitli nedenlerden ötürü kırık bir kalple kalır yaşadığı aşkın ardında. Bazı aşklar vardır, yılan hikayesine döner. Tüm ömrünüzü etkiler… Bu hikaye tüm bunlardan farklı ve içinde herkes kendinden bir şeyler bulacak. Çok da açık vermek istemiyorum. Anlatmak zor. Okuyunca sanırım daha iyi anlaşılacağım.</p> <p>Bu kitapta gençlerin alabileceği bir mesaj ya da almaları gereken bir ibret var mı?</p> <p>Olduğunu düşünüyorum. Bu kitap bir aşkı anlatıyor ama yan olaylar, anlatılan aşkı bambaşka bir yere sürüklüyor. Gençlerimizin ayakları yerden kesiliyor aşık oldukları zaman. Aile, okul hayatları ikinci plana atılıyor. Birileri onlara bir şeyler anlattığında dinleseler, daha emin adımlarla yürüyecekler ve incinmeleri o kadar kolay olmayacak aslında. Şunu bilmek gerekir ki aşk denen duygu güzel olduğu kadar baş belası. Acıtır ve üzer. Üzmezse zaten aşk olmaz. Aşk olmadan da sağlam bir sevgi oluşmaz. Eğer sevgi yerini arkadaşlığa, paylaşıma, canına zarar gelecek diye duyulan kalp çırpıntısına bırakırsa, o zaman gerçek aşk çıkar ortaya. Bence ilişki ve aşk aynı kefeye konmamalı. Gözle sevmek değil kalple, yürekle sevmektir aşk. İçinin titremesi, burun direğinin sızlamasıdır. Tarifsiz olmasıdır<br />belki de. Risk almak, fedakarlık yapmaktır. Ben bu kitabı okuyan kişilerin özellikle gençlerin, ilişkilerinde biraz daha sağlam adımlarla yürüyebileceklerine inanıyorum. Aşkta kendimizi kaybettiğimiz zaman olanlar çok yıpratıcı oluyor.</p>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-62226132314260636562009-06-09T10:42:00.000-07:002009-06-09T10:44:23.942-07:00En Popüler Yüzler<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/berguzar-krl.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 152px; height: 235px;" src="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/berguzar-krl.jpg" alt="" border="0" /></a><br />Medya Takip Merkezi (MTM), 2008 yılında yayımlanan dergileri mercek altına alarak, dergilerin en çok kapak yaptıkları ünlüleri araştırdı. Buna göre, Türkiye’deki dergi kapaklarının en popüler yüzleri, Recep Tayip Erdoğan, ABD’nin yeni başkanı Obama, Rahmi Koç, Deniz Akkaya, Demet Akalın ve <strong>Bergüzar Korel</strong> oldular..<span id="more-68"></span> <p><strong>En popüler siyasi yüzler: Erdoğan ve Gül<br /></strong>2008 yılının bütününü kapsayan araştırmaya göre, siyaset dünyasının en popüler yüzü ise Başbakan Erdoğan oldu. Yıl boyunca 8 farklı derginin kapağına tam 20 kez konuk edilen Erdoğan, aktüel, siyaset ve ekonomi dergilerinde boy gösterdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise 11 kez kapak konuğu olarak ikinci sırada yer aldı.</p> <p><strong>Yılın en popüler işadamı: Rahmi Koç<br /></strong>Yıl boyunca popülaritesi en yüksek işadamı ise, dergi vitrinlerine beş kez konuk olan Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç oldu. Vakko mağazalarının sahibi Cem Hakko, yıl boyunca dergi kapaklarını en çok süsleyen ikinci işadamıydı.</p> <p><strong>Reytingi en yüksek manken: Deniz Akkaya</strong><br />Yılın en popüler yüzü ise 11 kez dergi vitrinlerini süsleyen ünlü manken Deniz Akkaya oldu. Başarılı mankenin albenisine en çok başvuran yayınlar ise magazin ve alışveriş dergileriydi. Aynı araştırma sonuçlarına göre; geçtiğimiz yılın en popüler diğer yüzleri sırasıyla Çağla Şikel, Ece Sükan, Hande Subaşı ve Ebru Şallı oldu.</p> <p><strong>Sanat dünyasının yeni yüzü Demet Akalın’ın albenisi yüksek oldu</strong><br />Aynı rapora göre, sanat dünyasında dergilere en çok kapak olan isim Demet Akalın’dı. Özel hayatıyla olduğu kadar cesur fotoğraflarıyla da dikkat çeken ünlü şarkıcı, popülaritesine en sık başvurulan yüzlerden biriydi.</p> <p><strong>TV ekranlarının parlayan yüzü Bergüzar Korel<br /></strong>Binbir Gece dizisiyle trendi yükselen Bergüzar Korel, dergiler için yılın en değerli yüzlerinden bir diğeriydi. Bergüzar Korel gibi tek bir diziyle trendi yükselen oyunculardan olan Fahriye Evcen, geçtiğimiz yılın en popüler kapak yüzleri arasında ikinci sırada yerini aldı. Yılın en çok rağbet gören diğer ünlüleri Tuba Büyüküstün, Özge Özberk ve Nehir Erdoğan’dı.</p>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-42184136497275495532008-02-16T14:00:00.000-08:002008-02-16T14:01:17.187-08:00Gönüllü Görev Alacak!<a href="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/odul2.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px;" src="http://www.berguzarkorel.gen.tr/images/odul2.jpg" border="0" alt="" /></a><br />Bergüzar Korel, ‘Geleceğin Sineması’ isimli ödül töreninde gönüllü görev alıyor.<br /><br />Binbir Gece dizisinin Şehrazat’ı Bergüzar Korel, sinema öğrencilerini desteklemek amacıyla yapılacak “Geleceğin Sineması” isimli ödül töreninde gönüllü görev alıyor.<br /><br />Korel, sanatçı bir ailenin kızı olarak “sinema öğrencilerini” desteklemek istediğini söyledi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Sinema Öğrencilerinin Kısa Film Projelerini” senaryo aşamasında desteklediği projenin ödülleri ise 18 Şubat’ta sahiplerini bulacak.Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-68988223588089012792008-02-16T13:59:00.001-08:002008-02-16T13:59:57.828-08:00İnek gibi bakıyor’ dediği Bergüzar’la tanıştı!Olay adam Yalçın Küçük, ‘İnek gibi bakıyor’ dediği Bergüzar Korel’le tanıştı. İşte ikilinin diyalogları…<br /><br />Prof. Dr. Yalçın Küçük, Binbir Gece dizisinin güzeli Bergüzar Korel için “O kız, erkeklere inek gibi bakmaktan başka ne yapıyor ki! Böyle inek gibi bakıyor” demiş ve bu söz uzun süre tartışılmıştı.<br /><br />Daha önce birbirlerini hiç görmeyen Korel ve Küçük bir davette tanışma fırsatı buldu. Yalçın Küçük ve Bergüzar Korel’in de aynı yemekte olduğunu gören ünlü bir genel yayın yönetmeni, onları tanıştırmak için atağa geçti. Bu ünlü genel yayın yönetmeni, Bergüzar Korel’in masasına giderek onu Yalçın Küçük’ün yanına götürdü.<br /><br />Yalçın Küçük’ü gören Korel, “Hocam sizi takip ediyorum. Çalışmalarınıza saygı duyuyorum ama beni çok ağır eleştirmişsiniz” dedi. Yalçın Küçükse cevap olarak “Seni ilk defa canlı görüyorum. Dizideki gibi de bakmıyormuşsun. Demek seni yanlış çekiyorlar” cevabını verdi.<br />Bu ilginç tanışma ve diyalog sayesinde, Yalçın Küçük ve Bergüzar Korel’in arasındaki gerginlik de bitmiş oldu.<br /><br />Kaynak: Vatan GazetesiPrison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-53601630731451236192008-02-16T13:57:00.001-08:002008-02-16T13:59:15.846-08:00Anne-Kız Aynı Dizide!Kanal D’nin Reyting Rekortmeni Dizisi Binbir Gece’de Önümüzdeki Haftadan İtibaren Büyük Sürprizler Var..<br /> <br />Dizinin başrol oyuncusu Bergüzar Korel’in annesi sinema sanatçısı Hülya Darcan, önümüzdeki haftadan itibaren Binbir Gece’de ekrana gelecek.<br /><br />Darcan, Bennu’nun (Ceyda Düvenci) Kıbrıs’ta yaşayan annesini canlandıracak. 5 bölüm konuk oyuncu olarak yer alacak Darcan, kızıyla karşılıklı oynayacağı için mutlu olduğunu söyledi. Ancak Binbir Gece’deki değişiklikler bununla bitmiyor.. Dizide Evliyaoğlu ailesinin hırçın gelini Füsun’u oynayan Yonca Cevher de son bölümde kayınvalidesi tarafından Kayseri’ye gönderildi. Çünkü Cevher, 7 aylık hamile…<br /><br />Senaryoda hamile kalması mümkün olmadığı için de doğum yapana kadar rolüne ara verildi. Erkek bebek bekleyen Cevher, son bölümlerde sürekli bol elbiseler giyerek karnını saklamaya çalışıyorduPrison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-11671218504952509922008-02-16T13:57:00.000-08:002008-02-16T13:58:20.146-08:00İnek gibi bakıyor’ dediği Bergüzar’la tanıştı!Olay adam Yalçın Küçük, ‘İnek gibi bakıyor’ dediği Bergüzar Korel’le tanıştı. İşte ikilinin diyalogları…<br /><br />Prof. Dr. Yalçın Küçük, Binbir Gece dizisinin güzeli Bergüzar Korel için “O kız, erkeklere inek gibi bakmaktan başka ne yapıyor ki! Böyle inek gibi bakıyor” demiş ve bu söz uzun süre tartışılmıştı.<br /><br />Daha önce birbirlerini hiç görmeyen Korel ve Küçük bir davette tanışma fırsatı buldu. Yalçın Küçük ve Bergüzar Korel’in de aynı yemekte olduğunu gören ünlü bir genel yayın yönetmeni, onları tanıştırmak için atağa geçti. Bu ünlü genel yayın yönetmeni, Bergüzar Korel’in masasına giderek onu Yalçın Küçük’ün yanına götürdü.<br /><br />Yalçın Küçük’ü gören Korel, “Hocam sizi takip ediyorum. Çalışmalarınıza saygı duyuyorum ama beni çok ağır eleştirmişsiniz” dedi. Yalçın Küçükse cevap olarak “Seni ilk defa canlı görüyorum. Dizideki gibi de bakmıyormuşsun. Demek seni yanlış çekiyorlar” cevabını verdi.<br />Bu ilginç tanışma ve diyalog sayesinde, Yalçın Küçük ve Bergüzar Korel’in arasındaki gerginlik de bitmiş oldu.<br /><br />Kaynak: Vatan GazetesiPrison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-12782339722597776152008-02-16T13:55:00.000-08:002008-02-16T13:57:05.619-08:00Bergüzar’a nazar değdiBinbir Gece’ dizisinin şehrazat’ı Bergüzar Korel’in yüzündeki kızarıklıklar dikkat çekti.<br />Önceki akşam sevgilisi Tan Sağtürk’le, Beyoğlu’ndaki bir restoran çıkışında gazetecilerle karşılaşan Bergüzar Korel’in yüzündeki kızarıklıklar merak konusu oldu.<br />Genç oyuncu gazetecilerin sorusu üzerine, ‘Bir alerjim var bu yüzden yüzüm kızarık. Anlayacağınız alerjim tuttu’ diye konuştu.<br />Sağtürk’ün yüzünün de biraz kızarmış olması akıllara bulaşıcı olup olmadığı sorusunu getirdi.<br />Korel bulaşıcı olmadığını belirtirken sevgilisi de, ‘İşten geldim, yorgunum, ondandır’ dedi.<br />İkilinin ne zaman evleneceği ve Korel’in Sağtürk’ten evlilik teklifi alıp almadığı merak edildi. Korel, ‘Ben bilmiyorum, yorum yok’ şeklinde ilginç bir cevap verdi.<br />Aşkı ise, ‘Evet, evlilik teklifi yaptım, ancak teklifi nerede ve nasıl yaptığım, ne cevap aldığım bize özel kalsın’ diye konuştu.Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-13463971464392535242008-02-16T13:54:00.000-08:002008-02-16T13:55:41.380-08:00Hollywood ‘a transfer olmaya hazırlanıyor!Binbir Gece dizisinin güzel oyuncusu Bergüzar Korel , dünya sinemasının merkezi Hollywood `a transfer olmaya hazırlanıyor.<br />Geçen sene, Amerika `da yaşayan ablası Zeynep Busbee Korel `i ziyarete gittiğinde Paramount Pictures şirketi ile ön görüşme yapan Bergüzar Korel , müjdeli haberi önceki gün aldı. Dünyaca ünlü Paramount ‘un yetkilileri, genç oyuncuyu sözleşme imzalamak için Los Angeles `e davet etti. Bu müjdeli habere çok sevinen güzel oyuncu, dizi çekimlerinin yoğunluğu nedeniyle Amerika `ya yılbaşından sonra gitmeyi düşünüyor. Bergüzar Korel `in, Paramount `un 2008`de çekmeyi planladığı bir sinema projesinde rol alması bekleniyor. Genç sanatçı, “Bu benim uzun süredir beklediğim bir haberdi, çok mutluyum ve çok heyecanlıyım” dedi.Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-59085878111065037092007-10-31T03:28:00.001-07:002007-10-31T03:33:20.989-07:0044. Altın Portakal Festivalinden Resimler<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.galeriturk.net/getimg/13zq7.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px;" src="http://www.galeriturk.net/getimg/13zq7.jpg" alt="" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.galeriturk.net/getimg/19go0.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px;" src="http://www.galeriturk.net/getimg/19go0.jpg" alt="" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.galeriturk.net/getimg/71xr3.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px;" src="http://www.galeriturk.net/getimg/71xr3.jpg" alt="" border="0" /></a>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-51939035133894235182007-10-31T03:19:00.000-07:002007-10-31T03:27:57.006-07:00Kurtlar Vadisi Bergüzar Gökçe Korel Resimleri<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.galeriturk.net/getimg/imperiaflex0003pl.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px;" src="http://www.galeriturk.net/getimg/imperiaflex0003pl.jpg" alt="" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.galeriturk.net/getimg/berguzarkorel.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px;" src="http://www.galeriturk.net/getimg/berguzarkorel.jpg" alt="" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://www.galeriturk.net/getimg/13b7lc1.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px;" src="http://www.galeriturk.net/getimg/13b7lc1.jpg" alt="" border="0" /></a>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-4990914255648263902007-10-31T03:16:00.000-07:002007-10-31T03:18:51.273-07:00Bergüzar Korel - Harika Pazar Röportaj<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://img91.imageshack.us/img91/1852/bscap001jh4.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px;" src="http://img91.imageshack.us/img91/1852/bscap001jh4.jpg" alt="" border="0" /></a><br /><a href="http://www.speedyshare.com/772724269.html" target="_blank">http://www.speedyshare.com/772724269.html</a>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-38152300578438737042007-10-31T03:15:00.002-07:002007-10-31T03:16:05.290-07:00Antalya'da Altın Portakal HeyecanıTürkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) iş birliğiyle Real'in ana sponsorluğu ve Başbakanlık Tanıtım Fonu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle 19-28 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek 44. Antalya Altın Portakal Film Festivali heyecanı başladı<br /><br />Dünyaca ünlü yıldızların ve sinema dünyasına damga vuran usta yönetmenlerin katılacağı festivalin açılışı bugün yapılacak. Festivale katılan ünlü Türk sinema sanatçıları sabah saatlerinden itibaren Antalya'ya gelmeye başladı.<br /><br /><br />Antalya Film Festivali'ne katılacak sanatçılardan Pelin Batu, Berk Hakman, Meltem Cumbul, Fadik Sevin Atasoy, Hülya Koçyiğit, Cem Özer, Şerif Sezer, Tuğba Ünsal, Cansel Elçin, Ebru Ceylan, Mehmet Aslantuğ, Yusuf Sezgin, Göksel Arsoy, Zafer Algöz, Devrim Nas, Demet Evgar, Şahnaz Çakıralp, Bergüzar Korel, Dolunay Soysert, Sinan Tuzcu, Lale Mansur ve Yavuz Turgul Antalya Havalimanında yoğun ilgi gördü.Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-72316389395746285522007-10-31T03:15:00.001-07:002007-10-31T03:15:36.907-07:00Tanju korel keşfetmişManken - Oyuncu Tuba Ünsal, Şöhretini Bergüzar Korel'in Babası Merhum Tanju Korel'e Borçlu Olduğunu Açıkladı.<br /> <br />MANKEN - OYUNCU Tuba Ünsal, ŞÖHRETİNİ Bergüzar Korel'İN BABASI MERHUM TANJU KOREL'E BORÇLU OLDUĞUNU AÇIKLADI.<br /><br />'Beni Bergüzar'ın babası keşfetti, şöhretimi ona borçluyum' diyen Ünsal şöyle konuştu: "Bergüzar Korel benim çocukluk arkadaşım. Onu çok beğenirdim. Sürekli olarak, 'Günün birinde çok ünlü olacaksın. Ama ne olur ünlü olma, çünkü bu çok iyi bir şey değil' derdim. Tahmin ettiğimden çok daha başarılı oldu. Bergüzar'ın babası ünlü oyuncu Tanju Korel'e çok büyük bir vefa borcum var. Çünkü bugün eğer buradaysam, bu onun sayesinde oldu. Beni İzmir'den İstanbul'a getiren kişi odur ve ilk dizimin yapımcısı da odur. Ailece bana çok sahip çıktılar, haklarını hiçbir zaman ödeyemem.' (Gecce.com) 22.10.2007Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-25156202548005578552007-10-31T03:14:00.001-07:002007-10-31T03:14:46.389-07:00Berguzar ve Tan Amerika'daBinbir Gece diziyle yıldızı parlayan genç oyuncu Bergüzar Korel ile sevgilisi ünlü balet Tan Sağtürk Amerika'da tatil yapıyor.<br /><br />İkilinin geçen hafta önce New York'a gittikleri, sonra da Dallas'ta yaşayan Korel’in ablasının yanına geçecekleri öğrenildi. Sağtürk ile Korel’in yakında bir sürpriz yapıp nikah masasına oturmaları beklenirken çıktıkları bu tatil magazin çevrelerinde ön balayı olarak nitelendiriliyor. Sağtürk de bir süre önce, sevgilisini İzmir'de yaşayan ailesiyle tanıştırmıştı. Çift, 15 Ağustos’ta İstanbul'a dönecek.<br /><br />Kaynak;bugünPrison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-27402221729549975472007-10-31T03:13:00.001-07:002007-10-31T03:13:56.704-07:00Vatan Gazetesi Bergüzar Korel RöportajıVatan gazetesiyle ilginç bir tanışma öykünüz var. Televizyonla ilk tanışmanızda denebilir buna.. Kimsenin bilmediği bu tesadüfle başlayalım mı sohbetimize ?<br /><br />Konservatuardaydım o zaman… Beş sene önce bu anlattığım…Taksim’de yürüyorum;kamera ve mikrofonla yaklaşıp okuduğum yazarları sordular bana…Sonra da “Biz yeni bir gazete kuruyoruz, onun için bir şey söyleyebilir misiniz?” dediler, bende ne diyeyim,”İnşallah başarılı olursunuz,hayırlı olsun” dedim. Bir kağıt imzalattılar meğer , Vatan gazetesinin reklamıymış!(gülüyor) Sonra insanlar ”Bergüzar televizyondasın!” diye aramaya başladı. Eyvah dedim. Zeliha (Berksoy) Hoca ne diyecek? Vatan gazetesiyle tanışmam böyle oldu.<br /><br />*Yani televizyonla biraz tesadüf de olsa bizim reklam filmimizle tanıştınız.<br /><br />Öyle oldu… (gülüşmeler) Konservatuardayken çalışamazsınız. Yasaktır! Hele o dönem çok daha sıkıydı bizim okulumuz ve hocalar bana “Bergüzar reklamda oynamışsın!” diyordu. “Hocam hayır! Yani Taksim’de yürürken böyle bir şey oldu ve gerçekten reklamda oynamadım. Böyle böyle…”diye saatlerce anlatıyordum.<br /><br />*Bergüzar Korel, bugün Türkiye’nin en popüler bayan oyuncusu… Hayatınızda bu beş yıl içinde neler değişti?<br /><br />Ne yoktu hayatımda? Sokakta tanınmıyordum 5 yıl önce… Bu kadar başarılı bir işte tabii ki değildim. Ama 5 yıl önceki ideallerimle şimdiki ideallerim çok fazla yer değiştirmedi… Fakat her zaman söylediğim gibi başlangıçta konservatuar okumak gibi bir düşüncem yoktu.<br /><br />Normal bir aileydik<br /><br />*Aslında anne-baba oyuncu olunca ister istemez bu işe yönlenilir gibi geliyor.<br /><br />Bu iş çok zor geliyordu. Bir kere garantiniz yok. Şu anda da baktığınız zaman, Binbir Gece’ye bağlı olarak insanlar tarafından tanınıyorum. Bir başarı söz konusu ama yarın ne olacağı hiç belli olmaz.<br /><br />*Aile içinde bu sıkıntıları yaşamak mıydı çocukluktan bu yana oyunculuk planları kurmanıza engel olan ?<br /><br /> Her zaman belli standartlarda yaşayan bir aileydik. Ama sınırlarım vardı. Kolejde okuyordum ama babam beni hep ileriye dönük, güçlü yetiştirmeye çalıştı. Hiçbir zaman çok para koymadı cebime… Konservatuarda okurken ailemle Ulus’ta oturuyordum ama diğer arkadaşlarım gibi yaşıyordum. Anne babaya dönersek; orta 1’deydim gece saat 24.00 annemle babam evde yoklar… Neredeler? Setteler… Bu çok zor bir hayat. Yalnız kalmaktan hoşlanmıyorum, sıkılıyorum. Zaman zaman korkuyorum evde… Ve ben bu hayatı sanırım kaldıramam diyordum. Ben korkuyordum bu camiadan. Çünkü küçüklüğümden itibaren sabahlara kadar evde senaryolar çalışılırdı. Babam TRT’ye çok iş yapmıştır. Ankara’ya gider gelirdi. Yani hep bir özlem vardı. Dolayısıyla onların mesleğine karşı tepki başlıyor ama sonra bir anda konservatuar sınavında buldum kendimi.<br /><br />“Özel yaşamıma çok fazla dikkat ederken çıkıp safça yediğiniz bir yemek, ertesi gün kebapçı baskını diye basıldığı zaman o gün babamın yaşamadığına şükrettim. Gerçekten şükrettim… Çünkü yaşasaydı çok farklı olaylar olabilirdi…”<br /><br />*Bir çok ünlü ismin çocuğu küçük yaşlarından itibaren popüler oluyor. Bu kadar güzel bir genç kız, kendini basından saklamayı nasıl başardı?<br /><br />Normal bir yaşantımız vardı. Babamla annem çok fazla dışarıya açık insanlar değillerdi. Davetlere katılmazlardı. Bu camiadan arkadaşları yoktu. Dolayısıyla ben evdeydim yani… Bir de insan kendisini çok fazla nasıl gösterir bilmiyorum.<br /><br />*Maalesef trend, gece klüplerini gezip ünlü biriyle aşk yaşamak şeklinde…<br /><br />Ben gece dışarıya çıkmazdım. Zaten okulda o kadar çok vakit harcıyorsunuz ki sabah 9’da gidip ertesi sabah 5’te çıktığımı bilirim okuldan. Oyuncu olmasına rağmen babam bile isyan eder, bu tempoyu kabul edemezdi. Çoğu zaman sabah 5’e kadar pencerede beklerdi beni… Belli kurallar vardı, gerçekten çok normal bir aileydik, öyle yetiştik. www.berguzar-korel.net<br /><br />*İlk işinizle birlikte televizyonun en popüler kadın starı oldunuz. Bu nasıl bir sihir? Mesela babanız Tanju Korel de yıllarını sinemaya adamış bir isimdi, tanınıyordu ama bu kadar popüler olmamıştı. Bütün bunları düşünüyor musunuz ?<br /><br />Hem de çok düşünüyorum. Hep sorduğum bir şey var, neden? Mesela nasıl bu kadar oldu? Nasıl herkes bu kadar bahseder oldu? Babama gelirsek ister istemez Tanju Korel’in kızı Bergüzar olarak başlandı.Keşke babam hayattayken de …(duraksıyor) Değer görmek başka bir şey ama…Şöyle söyleyebilirim, böyle bir yaşam babamın tercihiydi aslında… Her zaman ailesini çok daha fazla ön planda tutan bir insandı. Kuralları, doğruları olan, çok namuslu bir adamdı. Yanlış anlaşılmasın bu piyasada doğruları olmayan insanlar bir yerlere geliyor demiyorum ama babam böyle yaşamayı istedi ve bu yüzen çok göz önünde olmadı bizi de göz önünde tutmayı istemedi.<br /><br />En zoru sessiz oyunculuk<br /><br />*Bu günleri görseydi ne derdi size ?<br /><br />Onu hep düşünüyorum. Şöyle de bir durum var, görseydi hem çok mutlu olurdu hem de bu sene yaşadığım olaylar sırasında ne yapardı bilmiyorum. Saçma sapan haberlerim çıktığı dönemde…(Yönetmen Kudret Sabancı ile görüntülenmesinden bahsediyor) Setle ev arası bir hayatım varken ve özel yaşamıma çok fazla özen gösterirken, çıkıp safça yediğim bir yemek ertesi gün kebapçı baskını diye basılınca ben o gün babamın yaşamadığına şükrettim. Gerçekten şükrettim. Babam yaşasaydı çok daha farklı olaylar olabilirdi. Annem de ilk zamanlar durumlara çok fazla tepki gösteriyordu ama genelde yanımdaydı ve beni teselli etmeye çalıştı. Allah’tan Ayşe (Barım) vardı. Benim bu konuma gelmemde çok büyük etkendir. Karşılık beklemeksizin bana tecrübelerini sundu. Annem de tecrübeli bir kadın ama onun zamanında böyle şeyler yokmuş.<br /><br />*Yine 5 yıl öncesine dönersek;hangi diziyi izlerdiniz?<br /><br />O zaman… (düşünüyor) Asmalı Konak vardı. Onu izlerdim tabii…<br /><br />*O günlerde Nurgül Yeşilçay benzer bir çıkış yakalamıştı…<br /><br />Konservatuardaki en büyük hakaret ‘Senden ancak dizi oyuncusu olur!’ denmesiydi (gülüyor). “Niye böyle söylüyorlar acaba” derdim. Diziler yanlıştı ama biz sınıf arkadaşlarımla oturup Asmalı Konak’ı izlerdik.<br /><br />*Asmalı Konak gibi başarılı bir projede yer alma hayali kurar mıydınız ?<br /><br />Belki çok klişe olacak ama her zaman umudum vardı. Çünkü bir şeyi ne kadar çok isterseniz, olacağına inananlardanım. Bir şekilde insanların olayları kendilerinin çağırdığına inanırım. Dolayısıyla bir gün iyi bir şey olacağını biliyordum. Asmalı Konak çok iyi bir işti ve inşallah diyerek iyiyi düşünmeye çalışıyordum ana bu kadar çok şeyi hayal edemiyordum açıkçası.<br /><br />*Binbir Gece izleyicileri arasında şöyle bir yorum da var. Şakayla karışık, Halit Ergenç’in en kolay para kazandığı dizi bu olmalı sadece bakışarak geçiyor sahneler deniyordu başlangıçta…<br /><br />Öyle mi geçiyor gerçekten ? Aslında o kadar çok çalışıp o kadar fazla çaba sarfediyoruz ki… Ama en zoru sessiz oyunculuktur.<br />(Ayşe barım devreye giriyor; Müge Anlı bakışarak mı para kazanıyorsunuz diye soruyor…(gülüşmeler) Mesela Yalçın Küçük de ‘İnek gibi bakıyor’ demişti…)<br /><br />YENİ NESLİN YÜKSELEN YILDIZI<br /><br />“En büyük eğlencem karaoke… Kızlarla gittik, çok eğleniyorduk. Bir adam içeri girdi ve cep telefonuyla bizi çekmeye başladı. Bende görüntülerin çekilip satıldığını bilmiyorum. Kim bu dediğimde “Buranın sahibinin arkadaşı, gelir bir biraz içer gider” dediler. Sonra bir açtım televizyonu, “Binbir Gece’nin mağdur Şehrazat’ı dağıttı” deniyor. Tek eğlencem orası vardı ama o günden beri gitmiyorum”<br /><br /><br />*Şöhret Bergüzar’ı değistirdi mi?<br /><br />Bir defa sorumluluklarım arttı. Maddi anlamda daha rahatım, o bir gerçek. Onun dışında hakikaten değişmediğimi düşünüyorum. Çevrem ve arkadaşlarım değişmedi. Sadece dün bir arkadaşım “Bergüzar;zamanı yakalamaya çalışıyorsun.Biz karşına oturduğumuz zaman bize ‘bıdı bıdı’ bir şeyler anlatıyorsun ve sürekli etrafına bakıyorsun” dedi. Gerçekten de ışık yanıyor flaş mı patladı diye irkiliyorum. Patlayabilir , sorun yok aslındama böyle bir refleks oluştu bende. Onun dışında sanki sürekli bir yerlere yetişmem gerekiyor gibi… Bir gün yetmiyor bazen bana. www.berguzar-korel.net<br /><br />*Şöhret güzel miymiş ? <br /><br />Bu sene ki gündemimiz bu aslında… hem ailemizle hem de arkadaşlarımla bu konuyu konuşuyoruz. Nankörlük edemem. İyi bir işteyim. Kendimce de bir şeyler yaptım. 24 yaşında biri olarak da sağlam durduğumu düşünüyorum ama bizim ülkemizde şöhretin karşılığı gerçekten çok ağır. Ben şöhret kelimesini samimiyetsiz buluyorum. Çünkü bir şöhret nasıl yaşar bilmiyorum. Tabii artık eskisi gibi dışarı çıkmıyorum,gezmiyorum,evde daha çok zaman geçiriyorum.<br /><br />*Görülüyor ki ister istemez belirlediğiniz kırmızı çizgiler var…<br /><br />Kendime bir alan yaratmak zorundayım. Örneğin eskiden eşorfman ile sokağa çıkarken , artık çıkamıyorum. Ulus Parkı’nda çimenlerin üzerinde otururken, artık oturmuyorum. Beyoğlu’na gidemiyorum. İnsanlar genelde çok güzel yaklaşıyorlar ama tersi de oluyor. Çok az karşılaştım ama var. Arkanızdan o malum konu hakkında laf atanlar oluyor. O konuyla ilgili bazı kendini bilmez insanlar yorum yapıyorlar filan… Kulaklarımı tıkamak istiyorum ama ilk dönem anlam veremediğim, neden benimle bu kadar uğraşıyorlar, neden merak ediyorlar özel hayatımı, neden gazeteciler kapımın önünde bekliyorlar dediğim dönem, insanlar bana “Bergüzar şöhretin bedeli böyle bir şey” diyorlardı.<br /><br />*Şöhretin bedeli olmamalı mı?<br /><br />Göz önünde bir iş yapıyorsunuz. Aslında çok ego var bunun temelinde… Alkışlanmak, beğenilmek ,sevilmek var. Düşünsenize sahneye çıkıyorsunuz bütün ışıklar sizin üzerinizde ve insanlar sizi alkışlıyor. Çok hastalıklı bir durum aslında… Çok normal bir durum değil. Bu durumdan şikayetçi olmak bana pekte akıllıca gelmiyor. Benim isyanım hakkımda yalan ve rencide edici haberlerle oldu. Neden diyordum, neden bunu yapıyorlar ki ? Ben düzgün yaşıyorum.<br /><br />*Ya yalçın Küçük’ün eleştirisi?<br /><br />Onu hiç şey yapmadım… Nasıl diyeyim… öyle bir eleştiri bei yaralamadı. Çünkü o kişinin üslubu ve tercihi öyle bir açıklama yapmaktı. Hatta güldüm. Ama Kudret Sabancı olayının komploya dönüşmesine çok üzüldüm. Çünkü işe başladım. Herkese yakıştırmaya başladılar. İlk önce Halit ile yakıştırdılar,sonra bir takım insanlarla yakıştırdılar. Artık adlarını bile unuttum. Sonra Kudret.<br /><br />*Çuvaldızı kendimize batırırsak eğer, şöhretin bedeli dediğimiz şey şöhretli insanların da insan olduğunu unutmak mı acaba ?<br /><br />Siz bir modelsiniz. Hani kartondan tanıtım mankenleri yapılır ya. Sizi öyle görüyorlar. Binbir Gece’nin mağdur güzeli dağıttı diye haber çıkıyor örneğin… Ve benim konuşmama özgürlüğüm yok mesela… Sanki sorulan her soruya cevap vermek zorundayım. Böyle bir şey yok. Benim uymak zorunda olduğum kurallar var. Ben bir yapım şirketiyle çalışıyorum TMC.<br /><br />* TMC’nin yaşamınızla ilgili koyduğunuz kurallar mı var?<br /><br />Tabii ki… Birde insanın kendi kuralları ve prensipleri var. Ben özel yaşamımla konuşulmayı istemiyorum. Bizim Erol Abi ile (avcı) sözümüz var. Kağıt üzerinde çok bir şeyimiz yok. Beni karşısına aldığında her şeyi açıkça anlattı. “Bergüzar hayatın çok değişecek,yolda insanlar seni çevirecek. Sadece senin sağlam durmanı ve bana söz vermeni istiyorum. Bu hayat senin başını döndürmesin” dedi. Bende ona zamanında söz verdim. Ortada bir karakter var , Şehrazat. Ben zaten Şehrazat’a çok uzak yaşayan biri değilim ama o karakteri zedelememeliyim.<br /><br />PARA KAZANMAK ZEVKLİYMİŞ<br /><br />*Oyuncuların birbirlerine yakıştırılması adettendir. Siz de Halit Ergenç’le yakıştırıldınız bir süre… Ama Halit Bey’in önce nişanlanması, kısa bir süre öncede evlenmesi hayal kırıklığı yarattı biraz…<br /><br />Bende çok sevindim. Üzerimden bir yük kalktı. İnsanlar gördüler dedim.<br /><br />*Halit Ergenç’le başlayan süreçte bir çok isimle yakıştırıldınız. Şimdi Tan Sağtürk’le beraberliğiniz var. Bu beraberlik asılsız aşk dedikodularını engellemeye de yaradı heralde…<br /><br />Çok rahatım çünkü o haberler konsantrasyonumu çok bozdu. Olabildiğince az bir yarayla atlatmaya çalıştım ama fiziksel görünümümü bile etkiledi. Çok hızlı kilo alıp vermeye başladım. Cildim çok bozuldu konsantrasyonum sıfıra indi. “3-2-1 kayıt!” deniyor ama ben duruyordum. Oynamamaya başladım. Çünkü her gün setten biri elinde gazeteyle geliyordu, ilk sayfada fotoğrafım ve yanlış bir haber çıkmış. Yani girdiğim mesleğe , o kadar profesyonel değilim. Yine de bu kadar şeye karşı iyi durduğumu düşünüyorum.<br /><br />*Bu kadar parlak bir işin ardından ne yapacağım korkusu sardı mı şimdiden ?<br /><br />Hep var. Çünkü çıtayı yüksek tutuyorsunuz. Bundan sonra yapacaklarımda,bunun tesadüf olmadığını göstermek zorundayım.<br /><br />*Bundan sonraki iş ne olursa olsun iyi para kazandıracağı kesin heralde<br /><br />İnşallah. Ben değil Ayşe anlar o işleri.(gülüyor) mesela geçtiğimiz günlerde bir gözlük firmasının tanıtımı için beni çağırdığı ancak çok büyük para istediğim için vazgeçtiklerine sair bir haber çıktı. Bir defa ben tanıtımlara gitmiyorum. Öyle bir şey yapmıyoruz.<br /><br />*Niye para kazanmak istemiyor musunuz ?<br /><br />Şu anda öyle bir şey olmaz. Ben oyunculukla para kazanmak istiyorum. Bir şeyler yapıp başarılı olup onun parasını kazanmak gerçekten zevkli bir şeymiş. Bu sene bunu anladım.Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-23776202144130782422007-10-31T03:12:00.001-07:002007-10-31T03:12:50.613-07:00Bergüzar ile hayat üzerine bir röportajÇelişkilerle dolu bir hayatım oldu<br /><br />Çocuğunun hayatını kurtarmak için patronundan 150 bin dolar borç isteyen bir annenin karşılaştığı ahlaksız teklifi ve sonrasında yaşadıklarını konu alan "Binbir Gece", üç haftadır milyonları ekran başına çiviliyor. Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisinin başrol oyuncusu Bergüzar Korel, hayatını Kelebek’e anlattı.<br /><br />Bergüzar Korel... Herkes onu "Kurtlar Vadisi Irak" filmindeki ’Leyla’ rolüyle tanıdı. Bu film sayesinde yıldızı bir anda parlayan Korel, şimdi ise "Binbir Gece" dizisiyle gündemde. Merhum aktör Tanju Korel ile 1970’li yılların başarılı aktristi Hülya Darcan’ın kızı olan Bergüzar Korel, bakın hayatının ilk 18 yılında neler yaşamış...<br /><br />Türkiye’nin hayranlıkla izlediği Bergüzar Korel’i yakından tanıyabilir miyiz?<br /><br />- 1982 doğumluyum. Benden yedi yaş büyük bir ablam var. O şu an evli ve Amerika’da yaşıyor. Çocukluğumun en güzel yılları Ulus’ta geçti. İçinde meyve ağaçları bulunan büyük bir sitede büyüdüm. Ağaçların tepesinden inmezdim. Erkek çocuğu gibiydim. Başta kirpi olmak üzere birçok hayvan besledim.<br /><br /><br />Kirpi beslemek mi? Çok ilginç!<br /><br />- Evet... Bir gün bahçede oynarken, top şeklinde, üzeri diken diken olan bir şey dikkatimi çekti. Ne olduğunu merak edip elimi attığımda, kirpiyle tanışmış oldum. Her gün bahçeye yiyecek bırakır, kirpinin onu yemesini seyrederdim. Ben her şeyi yaşayarak, hayatın içinde öğrendim. Çok özgür bir çocukluk geçirdim. Aslında çok çelişkilerle dolu bir hayatım oldu demek daha doğru...<br /><br />Ne gibi?<br /><br />- Özgür bir çocuktum ama annem ve babam çok otoriterdi. Özellikle rahmetli babam, sınırları çok zorlayan bir babaydı. Yani bizim belirli kurallarımız vardı. Mesela hepimiz aynı anda sofraya oturmak zorundaydık. Mutlaka her banyodan sonra anne ve babamın eli öpülürdü. Her pazar ormana koşuya gidilir, sonra da piknik yapılırdı. Bunlar Korel Ailesi’nin adetleriydi. Evin en küçüğü olduğum için de herkesin koruması altındaydım. Bu durum bir zaman sonra beni rahatsız etmeye başladı. Öyle bir zaman geldi ki birey olduğumu göstermek istedim.<br /><br />Ne yaptınız?<br /><br />- Ortaokul yıllarıydı. Okula beni annem götürüp getiriyordu. Oysa bütün arkadaşlarım otobüsle, minibüsle gidiyordu. Bu benim için çok önemliydi. Tek başıma bir şey yapmak istiyordum. Sonunda bir gün babama, bu isteğimi çekinerek de olsa açtım. Kendisi hiç itiraz etmeden izin verdi, cebime de para koydu. Okuldan çıktım, otobüs durağına geldim ama kalakaldım! Çünkü hangi otobüse bineceğimi, hangi durakta ineceğimi bilmiyordum. Kaçırırlar korkusuyla taksiye de binemediğimden Gayrettepe’den Ulus TRT’ye kadar yürüdüm. 2 buçuk saat sonra eve geldim. Bu olaydan sonra artık tek başıma bir şeyler yapmama izin vermişlerdi.<br /><br />Sporcu geçmişiniz de var, değil mi?<br /><br />- Evet, voleybol oynadım. Babam küçüklüğümden itibaren bana hep ders aldırdı. Piyano çaldım, buz pateni yaptım, dans eğitimi aldım. Maymun iştahlı bir çocuktum. Her şeyden biraz biraz yaptım. Ben 4 buçuk kilo doğmuşum. Asla doymuyormuşum. 4 yaşına kadar hep çok kilolu oldum. Fakat ilkokul yıllarında zayıflamaya başladım. Öyle zayıfladım ki arkadaşlarım bana "çiroz" derdi... Kocaman elli, kocaman ayaklı bir kız oldum. Ortaokul yıllarında vücudum şekle girmeye başladı.<br /><br />Kilolar gidince erkeklerin ilgisini çekmeye de başladınız tabii...<br /><br />- Evet... Erkeklerin niye bana baktıklarını anlamaya çalışır, kaçardım onlardan.<br /><br />Bunun sebebi babanızın size uyguladığı baskı olabilir mi?<br /><br />- Babam kıskanç bir adamdı. Bir garson servis yapacağı zaman yanlışlıkla bizlere dokunsa, bu büyük bir tartışma konusu olurdu. Babam çevreye karşı çok iyi birisiydi. Onun bütün sorunu bizimleydi. Çünkü bize karşı o kadar büyük bir sevgisi vardı ki, bu sevgisiyle baş edemiyordu. Mesela ailenin en küçüğü olduğum için babam bana aşıktı. Bir erkek arkadaşım olduğunda karalar bağlar, çocuk gibi olurdu. Mesela arkadaşım evden beni almaya gelirdi, "Gel tavla oynayalım evladım" diyerek çocuğu sabaha kadar evde tutardı. Sırf dışarı çıkmayalım diye. Yani çok büyük bir sevgisi vardı bana karşı. Başıma bir şey gelecek endişesiyle hep gözünün önünde olmamı isterdi. O yüzden çok çatışırdık...<br /><br />BABAM SOYADIMI KULLANDIRMADI<br /><br />Bu baskılar psikolojinizi nasıl etkiledi?<br /><br />- Bir gün "Beni korumayın" diye isyan ettim. Sonra kendime evin içinde bir dünya kurdum. Akşam 17.00’den sonra dışarıda bir hayatım olmadığı için eve geldiğimde de odamdan dışarı çıkmıyordum. Bütün bu sıkıntılı gençlik yıllarıma rağmen, babam bende asla kötü bir iz bırakmamıştır. 24 yaşında annemden ayrılıp, tek başıma yaşamaya başladım. Ama hálá babam varmış gibi yaşamaya çalışıyorum.<br /><br />Konservatuvarla beraber neler değişti hayatınızda?<br /><br />- Evde küçücük bir oda içine hapsettiğim, göstermekten utandığım gözyaşlarım, sevinçlerim, tepkilerim, sahne üzerinde çıkmaya başladı. Bunu çok sevdim. Bu arada babam ile ilişkilerim müthiş ilerledi. Oyuncu olmamı istemeyen babam, benim başarılarımdan mutlu olmaya, okula gelip oyunlarımı izlemeye başladı. Fakat son sınıfa geldiğimde "Eyvah, okuldan sonra ne yapacak, bu piyasada kimlerle karşılaşacak bu kız" kaygısı taşımaya başladı.<br /><br />Reddedildiğiniz işler oldu mu?<br /><br />- Olmaz mı? Mesela bir dizi filmde yer aldım. Benim sahnelerim çekilmeye başlandığı gün bana "Sizden daha ilginç bir tip arıyoruz" dediler ve beni projeden çıkardılar. Bu çok ağır bir şeydi benim için. Tam bir yıl konservatuvarda sahneye çıkamadım. Kendime güvenimi kaybetmiştim.<br /><br />Sonra ne oldu?<br /><br />- Emeğimin karşılığını bir gün alacağımı biliyordum. Hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Sonra bir gün "Kurtlar Vadisi Irak" filminden teklif geldi. Bu filmden sonra birçok teklifi geri çevirmemin nedeni, TMC ile çalışmak istememdi. Ben şuna inanıyorum, istemeyi bilirsen, Tanrı her isteğini gerçekleştiriyor. Ben iyi bir kanalda, iyi bir iş yapmak istedim ve oldu!<br /><br />Hiç anneniz, babanız yardımcı olmadı mı size? Yani yapımcılarla tanıştırmak gibi...<br /><br />- Yok, olmadı. Babam torpil denilen şeyden nefret ederdi. Öyle ki bazı projelerde, yanlış anlaşılır diye Korel soyadını bile kullandırmadı bana... Birkaç işte adım bu yüzden Bergüzar Gökçe diye yazıldı. Gökçe benim ikinci ismimdi. Mücadelemi bu yüzden tek başıma verdim. Sabrettim! Sonunda da başardım.<br /><br />Babasına rest çekti<br /><br />Otoriter babanın baskısıyla, Korel Ailesi’nin kurallarının dışına çıkamadan geçen bir ergenlik dönemi... Hayatınızın dönüm noktası üniversite yani konservatuvar yılları olsa gerek...<br /><br />- Evet. Hep konservatuvarı istedim ama bunu bir türlü aileme söyleyemiyordum. Hem karşı çıkacaklarını düşünüyordum hem de bunu söylemeye utanıyordum. Yani oyunculuk yapmak istediğimi söylersem, benim üzerime kurdukları bütün hayallerini yıkacağımı düşünüyordum. Hiçbir zaman doktor olmamı istemediler ama bu mesleğe girip acı çekmemi de istemediler. Babam benim turizmci olmamı istiyordu. Üniversite sınavına girdim ve puanım turizm başta olmak üzere işletme gibi birçok yeri tuttu. İstanbul dışında da birçok okula gidebiliyordum. Ama babam İstanbul dışına göndermeyince ben de "Madem sen beni göndermiyorsun, ben de işletme okumak istemiyorum. Konservatuvara gideceğim" dedim. Oyuncu olmakta kararlı olduğumu görünce onay verdi ve Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’ne girdim.<br /><br />20 YAŞINA KADAR FLÖRTÜM OLMADI<br /><br />Kaç yaşında sevgiliniz oldu?<br /><br />- Hiçbir zaman ben en güzel, en popüler kız olmadım. Hatta lise yıllarında yeniden kilo almaya, şişmeye başladım. İri yarı kocaman bir kızdım. Ama ben kendimi hep seviyordum. Arkadaşlarımın bana "deve, zürafa" gibi lakaplar takmalarına rağmen, bunları hiç dert etmezdim. Kendimi severdim. Ama ilk flörtüm konservatuvar 2’nci sınıfta oldu. Yani 20 yaşındaydım. Tabii ki 20 yaşına kadar aşık oldum. Ama bunu hep kendi içimde yaşadım. Platonikti benim aşklarım...Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-82641892121854658472007-10-31T03:10:00.000-07:002007-10-31T03:11:22.404-07:00Şehrazat'ın hikâyesini biliyor musunuz?Bir zamanlar Fars diyarının Şehriyar isminde bir hükümdarı varmış. Hani şu Bin bir Gece'deki Onur'un çok sevdiği atına verdiği isim... Şehriyar,<br />Hindistan'dan Çin'e kadar uzanan bütün toprakların kralıymış.<br /><br />Ama bunca güç, bunca kudret bir gün karısının kendisini aldatmasının önüne geçememiş. Başına gelen acı olay yüzünden deliye dönen Şehriyar, artık<br />bütün kadınların nankör ve sadakatsiz olduğuna inanmaya başlamış.<br /><br />Önce karısını öldürtmüş. Ardından da vezirine, kendisine her gece başka bir kadın getirmesini emretmiş. Her gece yatağına yeni bir gelin alan<br />Şehriyar, geceyi geçirdikten sonra tan vakti kadınları öldürtüyormuş.Çünkü artık yatağına aldığı hiçbir kadının gün yüzü görmesini istemiyormuş.<br /><br /><br />Bu durum yıllarca böyle devam etmiş. Fars diyarın'ın genç kızları kan ağlamakta, Kral Şehriyar ise akan kana doymamaktaymış. Derken bir gün<br />vezirin güzeller güzelli, akıllılar akıllısı kızı Şehrazat' ın aklına bir plan gelmiş. Ve bir sonraki gece, karısı olarak Kral Şehriyar' ın koynuna girmiş.<br /><br />Şehrazat, her gece tan vaktine kadar süren masallar anlatmaya başlamış Şehriyar'a. Büyülü gözleri ve sihirli sözleriyle aşık etmiş kralı kendisine.<br />Ancak hiçbir masalın sonu gelmiyormuş güneş doğmaya başladığında. Ve masalın sonunu merak eden Şehriyar, Şehrazat' ın ertesi gece masala<br />kaldığı yerden devam edebilmesi için sürekli idamını erteliyormuş.<br /><br />Gel zaman git zaman Şehrazat tam 1001 gece boyunca masal anlatmış yüreği yaralı krala. Bu arada da üç tane çocukları olmuş. Ve Şehriyar,<br />kadınlara duyduğu öfkeyi unutmuş. İdam kararı kaldırılmış, Fars diyarının kadınları bayram yapmış.İşte tarihi günümüzden bin yıl öncesine<br />kadar uzanan Bin bir Gece Masalları'nın gerçek öyküsü bu. Tatlı dilli ve sadık kalpli kadının,Şehrazat' ın, dünyanın en acımasız kralı Şehriyar' ı<br />sevgiyle değiştirdiği muhteşem masal...Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-40760210481200424332007-10-15T14:50:00.001-07:002007-10-15T14:50:21.295-07:00Binbir Gece Keman<object width="425" height="350"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/hT9JysHdDdo"></param><param name="wmode" value="transparent"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/hT9JysHdDdo" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed></object>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-90118311931866302752007-10-15T14:49:00.001-07:002007-10-15T14:49:30.733-07:00Bergüzar Korel Pantene Reklamında<object width="425" height="350"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/suCCqkD43dc"></param><param name="wmode" value="transparent"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/suCCqkD43dc" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed></object>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-32576539071950177022007-10-15T14:46:00.000-07:002007-10-15T14:48:46.715-07:00Bergüzar Korel Seffaf Oda<object width="425" height="350"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/pNpj7lRq8pk"></param><param name="wmode" value="transparent"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/pNpj7lRq8pk" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed></object>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3354225566207573120.post-58497547939751726932007-09-14T08:24:00.003-07:002007-09-14T08:24:55.708-07:00Kıraç Binbir gece dizi müziği Sözlü yeni<object width="425" height="350"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/0QGsTo2ijQg"></param><param name="wmode" value="transparent"></param><embed src="http://www.youtube.com/v/0QGsTo2ijQg" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed></object>Prison Breakhttp://www.blogger.com/profile/01516968542023439702noreply@blogger.com0