9 Haziran 2009 Salı

Ablası Yazdı Bergüzar Poz Verdi

İkinci kitabı ‘Sessiz Çığlık’ı yayımlayan Zeynep Korel Busbee, kitabının kapağına kardeşi Bergüzar Korel’in bir fotoğrafını koydu.

Kitabının çok sevileceğine inanan Zeynep Korel Busbee, kendini hâlâ yazar olarak görmüyor ve “Çok okumam, yaşamam, sevinmem, üzülmem ve dizlerimi daha çok yaralamam lazım” diyor

Tanju Korel-Hülya Darcan çiftinin büyük kızı Zeynep Korel Busbee’nin, 2005 yılında vefat eden babası Tanju Korel’e adadığı kitabının ardından ikinci kitabı ‘Sessiz Çığlık’ da, raflardaki yerini aldı. Ünlü oyuncu Bergüzar Korel’in ablasına destek olmak amacıyla kapak fotoğrafı çektirdiği kitap, bir aşk hikayesini anlatıyor.

İlk kitabınız ‘Babamla Son 84 Gün’den sonraki ikinci kitabınız piyasada. Son kitabınızın içeriğinden bahseder misiniz?

Bu bir aşk romanı. Ama çok alışılagelmiş bir aşk romanı diyemem. Aşk konusunda kimimiz şanslıyızdır. Aşık olur, sever, seviliriz ve mutlu sona gideriz. Ama bazılarımız çeşitli nedenlerden ötürü kırık bir kalple kalır yaşadığı aşkın ardında. Bazı aşklar vardır, yılan hikayesine döner. Tüm ömrünüzü etkiler… Bu hikaye tüm bunlardan farklı ve içinde herkes kendinden bir şeyler bulacak. Çok da açık vermek istemiyorum. Anlatmak zor. Okuyunca sanırım daha iyi anlaşılacağım.

Bu kitapta gençlerin alabileceği bir mesaj ya da almaları gereken bir ibret var mı?

Olduğunu düşünüyorum. Bu kitap bir aşkı anlatıyor ama yan olaylar, anlatılan aşkı bambaşka bir yere sürüklüyor. Gençlerimizin ayakları yerden kesiliyor aşık oldukları zaman. Aile, okul hayatları ikinci plana atılıyor. Birileri onlara bir şeyler anlattığında dinleseler, daha emin adımlarla yürüyecekler ve incinmeleri o kadar kolay olmayacak aslında. Şunu bilmek gerekir ki aşk denen duygu güzel olduğu kadar baş belası. Acıtır ve üzer. Üzmezse zaten aşk olmaz. Aşk olmadan da sağlam bir sevgi oluşmaz. Eğer sevgi yerini arkadaşlığa, paylaşıma, canına zarar gelecek diye duyulan kalp çırpıntısına bırakırsa, o zaman gerçek aşk çıkar ortaya. Bence ilişki ve aşk aynı kefeye konmamalı. Gözle sevmek değil kalple, yürekle sevmektir aşk. İçinin titremesi, burun direğinin sızlamasıdır. Tarifsiz olmasıdır
belki de. Risk almak, fedakarlık yapmaktır. Ben bu kitabı okuyan kişilerin özellikle gençlerin, ilişkilerinde biraz daha sağlam adımlarla yürüyebileceklerine inanıyorum. Aşkta kendimizi kaybettiğimiz zaman olanlar çok yıpratıcı oluyor.

Hiç yorum yok: